Adayımı Yanımda,
Sandığı Önümde
İstiyorum

Gönüllü olmak demek CHP'ye üye olmak demek değildir.

Gönüllü olmak demek; hukukun üstünlüğünü, demokratik değerleri ve seçme-seçilme hakkını savunmak demektir.

Türkiye'nin demokrasisine, hukukun üstünlüğüne ve halkın iradesine yönelen 19 Mart Darbesi'ne karşı birlikte durmalıyız. Demokrasiye, milli iradeye ve siyaset yapma özgürlüğüne sahip çıkmak, aynı zamanda kendi geleceğimize de sahip çıkmaktır.

Temel haklarımızın, hukukun üstünlüğünün ve milli değerlerimizin çiğnenmesine sessiz kalmıyor; birlik, dayanışma ve kararlılıkla ülkemizin geleceğine sahip çıkıyoruz.

Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde söylediği gibi:

"İşte bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!"

Bizler de aynı inançla, demokrasiye ve adalete sahip çıkana kadar durmayacağız.

Bizler umudu büyütenleriz. Yurtdışına kıvılcım olarak gidip, alevler olarak dönmek isteyen Türk gençleriyiz.

Baskıya, karalamaya, adaletsizliğe ve hukuksuzluğa karşı yılmadan mücadele ediyoruz. Çünkü sadece bugünün değil, yarının da sorumluluğunu taşıyoruz.

Demokrasi ve özgürlük, ancak adaletle mümkündür. Yargının siyasallaştığı, kararların talimatla verildiği bir ülkede ne demokrasiden ne de halkın refahından söz edilebilir.

19 Mart'ta başlatılan hukuksuzluk, Türkiye'nin kurucu değerlerine açık bir saldırıdır. Bu yüzden bizler gönüllü olarak adaletin yanında, hukukun üstünlüğünün arkasındayız.

Sandık, milletin sözüdür. Türk halkı, yüzyıllardır sandık bilincine sahip, seçimlere en yüksek katılım oranını gösteren milletlerden biridir.

31 Mart 2024 seçimlerinde halk, güçlü bir iradeyle CHP'yi Türkiye'nin birinci partisi yapmıştır.

Gençler olarak bu iradeye sahip çıkıyor, kimsenin halkın sesini yok saymasına izin vermiyoruz. Sandığın önümüze konmasından asla taviz vermeyeceğiz.

Bizler; korkunun değil, güvenin, umudun ve özgürlüğün hüküm sürdüğü bir Türkiye'ye inanan gençleriz.

Özgür bir gelecek için yola çıkanların sesiyiz. Geri adım atmıyoruz.

Bu mücadele, Türkiye'nin daha adil, daha özgür, daha demokratik daha zengin bir Türkiye için verilen ortak bir çabadır.

Her kesimden, her görüşten insanla omuz omuza duruyor, farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz.

Dayanışmayla büyüyoruz, birlikte güçleniyoruz.